Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş son elçinin (S.A.V) ümmetinden olanlara selam olsun!
Aynı ümmetten olmayı iman ve duygu bakımından tek devletin varisi, yurttaşı olmakla bir tutmak isteyenlere Allah akıl ve fikir versin!
Bilelim ki “küfür, tek millettir” lafzı, her milliyetin küfür ile bir millet olduğu manasına söylenmemiştir. Hangi türden olursa olsun, yanlış tutumlar, hakkı ve gerçeği çeşitli yol ve yöntemlerle perdeleyip örtmeler, hepsi de gerçeğe inanç karşısında ortak bir küfür cephesi sayılır, aynı şeytanca şaşırtmayla bir tutulur demektir.
Geçmişte vaizlerin çok sık tekrarladığı “Halil İbrahim milletindeniz” sözü anlam kaymasına uğramıştır. Nemrut’un inanç farklılığından dolayı mancınıkla ateşe attığı bu peygamberin, soyundan gelsin gelmesin, Peygamberimizin tebliğle görevlendirildiği tarihe kadar Hanif olmuş, Hanif inancıyla farklı bir yaşayışı benimsemiş olanlar belki bir soydan değillerdi, ama kültürleri farklı olsa da benzer kutlu inancı taşıyorlardı.
Şimdi günümüzün Emperyalist devletleri tarafından, PKK sopa olarak kullanarak Türkiye’ye dayatılan sözde çok kültürlülük projesi, gerçekte farklı kültürlerin zenginliğini koruyup sağlamlaştırma değil, üzerinde ortak vatandaş olduğumuz devletin sinsice çözülme planıdır.
Ne yazık ki PKK denen iki ucu pisli terör değneğiyle kafalara vura vura önce Ulus devlet yapısını zihinlerde bozdular.
Daha sonra Türk milleti yerine “Türkiye milleti” ile “Türkiyeliliği” gündeme taşıdılar. Menfur amaçları; köksüz, renksiz bir topluluğu, daha doğrusu çok ulusluluğu ifade ederek zihinleri karıştırmaktı.
Zaten asıl sorun da burada düğümlenmekteydi. Biz kimdik, neydik, ne ve kim olarak kalacaktık? Yarınlarımızı nasıl öngörecektik?
Bugün Türk, Kürt, Arap kardeştir diyenler samimi değillerdir. Yarınlarda bu kardeşlikler arasında kurnazca açılacak ateşli cephenin oluşumuna zemin hazırlamaktadırlar.
Okyanus ötesinden gelerek terörist devlet olan İsrail’in hesabına Orta -Doğuya kendi bayrağını asmayı düşünenler, bölgemizde kardeşliği değil, kardeşi kardeşe kırdırmayı planlıyorlar.
Bu mevcut ve vahim durumu yine mizahla izah etmek işin en doğru yolu olsa gerektir:
“Üç çocuklu dul Fadime ile üç çocuklu dul Temel evlenmiş. Bu evlilikten de üç çocukları olmuş.
Çocuklar, bir gün bahçede oynarlarken, kavgaya tutuşmuşlar. Evin penceresinden durumu fark eden Fadime, Temel’e bağırmış; “Çabuk yetiş, Temel! Çocuklar kavga edeyiler!”
Temel yattığı yerden cevap vermiş; “Kim, kimunle kavga edeyi Fadime?”
Fadime cevap vermiş:
“Senunkilerle benumkiler bir olmuş, bizumkileri döveyiler!”
Evet, günümüz Türkiye’sinin durumu aynen budur!
Bu millete ve bu milletin devletine göbeğinden bağlı olanlar bu fotoğrafı zihinlerine assınlar.
Ve Atatürk’ün şu tanımını asla unutmasınlar:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir!”
Bugün idrak ettiğimiz Peygamberimizin Mevlit Kandili, bütün ümmetimiz ve insanlık için kutlu olsun! Allah’ın şanlı resulü Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun.
Bugün de ellerimizi yine gönülden dileklerle semaya açalım ve insanların ve âlemlerin tek ve büyük olan Rabbine, birliğimiz, beraberliğimiz, bütünlüğümüz için dua edelim, yalvaralım. Yürekleri toplu vuran bölünemez bir Millet olma yolunda abdestimizi yenileyelim, bozulmayacak şekilde tazeleyelim!
Gönüllerin hak üzere cem olması, Allah’ın hepimizi daha nice sağlıklı, mutlu, huzurlu yıllara eriştirmesi niyazıyla Mevlit Kandilinizi kutlarım.
Fadime ve Temel’in hikayesi ile verdiğiniz mesaj gerçekten ilginç, ama daha derin bir çözüm önerisi sunabilir miydiniz?
Ne yazık ki, bu tür yazılar toplumda pek yankı bulmuyor. Ancak, düşünceler çok önemli.
Yazıya katılmıyorum. Çok kültürlülük, farklılıklarımızı zenginlik olarak görmektir; bu yüzden bunun bir tehdit olmadığını düşünüyorum.
Bu açıklamalar doğru, ama herkesin bu perspektifi benimsemediği de bir gerçek. Farklı görüşlere saygı duymalıyız.
Bu yazıda duygu ve inançla dolu bir bakış açısı var. Kardeşlik ve birlik vurgusu oldukça değerli.
Gerçekten yürekten gelen bir yazı olmuş. Birlik ve beraberlik mesajı çok önemli, umuyorum ki herkes anlayışla yaklaşır.
Bu yazı çok düşündürücü, gerçekten günümüzdeki sosyal ayrışmaya dikkat çekiyor.
Yazıda belirtilen konular üzerine düşünmek lazım; kardeşliğin gerçekten nasıl sağlanacağına dair daha somut çözümler sunulmalı.