• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2025 - Rize
  1. Haberler
  2. Rize Bigileri
  3. Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük
Rize Yerel Sözlük
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aboşumas: Bozulma, ekşime

Abril: Nisan

Abula: Abla

Aca: Acaba

Aclanmak: Acıkmak

Açanki: Ne zamanki

Afalamak: Kazmak

Afgurmak: Havlamak

Afiçi: Yeni olmaya başlayan salatalık

Afkurmak: Havlamak

Ağanus etmek: İnlemek

Ağğ: Kapıları kilitlemek için kullanılan demir parçası

Ağuz: Doğuran ineğin ilk sütü

Aha: İşte

Ahbin: Gübre

Ahpon: Hayvan gübresi

Alaf: Yeşil bitkilerden oluşan hayvan yemi

Alay: Düğün günü, gelini damadın evine getiren grup

Anağlis etme: Kusmaya çalışma

Anavağla: Toprak faresi

Anceli-Kunceli: Tahtarevalli

Ander: Değersiz, yaramaz, fena, kötü, lanetli, uğursuz

Ander kalmak: Kötürüm olmak

Anderpali: Çukur açmak için kullanılan kazık

Anis: Yüksek kesimlerde yetişen küçük ağaç

Anteri: Entari

Aruk: Zayıf

Aş ermek: Hamile kadının bazı meyvelere düşkünlüğü

Aşamol: Bir tür ot

Aşana: Köy evinin oturma, yeme içme (aşhane) yeri

Aşlama: Aşı yapma veya suyu ılıtma, fikrini değiştirme

Avat morası: Böğürtlen çileği

Avurt: Yanağın iki yanı

Ayam: Hava durumu

Ayın oyun: Güvenilir, sözü dinlenir, becerikli

Aykirilamak: Yan tarafa doğru hareket etmek

Aynalı: Alınlarında beyaz bulunan ineklere verilen isim

Azraha: Canavar

Bacarozluk vermek: Farkında olmadan engelleme

Badama: Evlerde mutfak ile yatak odası arasındaki sedir

Badis: Fasulye

Bağlamak: Güveyi büyüleme, iktidarsız bırakma

Ballı lobya: Soya fasulyesi

Başini bağlamak: Evlendirmek

Başluk: Başlık

Başukari: Yukarıya doğru

Bayyışağa: Aşağıya doğru

Bebuk: Bebeklerin ağlama hazırlığı

Becit: Acele, ivedi

Behrenk: Yer altında kendiliğinden oluşmuş su yolu

Belkim: Belki

Benem: Ben nerden bileyim

Bet: Çirkin

Beyinmek: Büyümek

Beyuk: Büyük

Bezleme: Saçta pişirilen yassı ekmek

Bilama: Bir parça biraz

Bile: Beraber, birlikte (Bile gidelim)

Bileki: Taştan oyma ekmek pişirme kabı, sarambula kabı

Bodoooon: İneklere su içirmek için kullanılan ünlem

Bolayki: Keşke, öyle olmasını isteme

Boziya: Boz renkli

Buhağana: Hemencecik

Buldır: Geçen yıl

Buli buli buli: Kümes hayvanlarını çağırmak için kullanılan ünlem

Bur/pur: İnce taşlı toprak

Burbut tutma: Meyvelerin çok olması

Burunluk: Yaylaya gidecek hayvanların burunlarına takılan süs

Cafili kürek: Gübre atmaya yarayan çatallı kürek

Cağ: Örgü şişi

Cağle/Çağlı: Bit

Caleps: Kalan fındıkların toplanması

Camadan: El dokuması Karadeniz’e özgü sırt çantası

Caris olmak: Rahatsız olmak

Cavramak: Gayret etmek

Cazı: Kocakarı kılığında, çocuk düşmanı yaratık.

Cidos: Sönmek üzere olan ateş

Cimciklamak: Çimdik atmak

Cirlamak: Çığlık atmak

Çafılamak: Tırnakla kazımak, bahane aramak

Çafi: Çatallı

Çafladi: İnce odun parçası

Çağan: Mısır ayıklamak

Çağana: Yengeç

Çağra çevirmek: Hileli işler yapmak

Çağra: Bicak bilemeye yarar kolla çevrilen düzenek

Çağraya sarilmak: Başı belada olmak

Çağumi: Salkım

Çakal yağmuru: Güneşli havlarda aniden yağmaya başlayan kısa süreli yağmur

Çakçaka: Modyeliden dökülen mısır tanelerini deremen taşına ileten ahşap oluk

Çakıldak: Kuşları tarladan kovmak amacıyla tahtadan yapılmış

Çakuma: Örümcek ağı

Çali: Odun dalları

Çalpara: Küçük bakır tencere

Çambi: Mısır rokopi ve şokalilerinden örülen, genellikle iskemlelerde kullanılan hasır türü örgü

Çamçaka: Geveze

Çamı: Saç örgüsü

Çangal: Bitkilerin güneşte kurutulması için yere dikilen ağaç dalı

Çapari: Oltaya çok kanca takılarak yapılan bir tür balık avlama aracı

Çapika: Ağzı geniş, minci ve yağ gibi malzemelerin konulduğu kıl desti

Çaplama: Tahtadan yapılmış sargı çubukları

Çapli: Dizi

Çapona: Menteşe

Çapraz: Şaşı

Çapraza alma: Bütün hareketlerini tenkit etme veya hızarların dişlerini bileme

Çapula: Kullanılmış ayakkabı

Çapula: Çarık

Çarapali:: At kuyruğu telinden yapılan özellikle kışın kullanılan küçük bir tür kuş kapanı

Çaravoş: Çekirge, balık yemi

Çarık: Hasılsız deriden yapılan bir tür ayakkabı

Çastak: Odunların kuruması için belirli bir düzende üst üste konulması

Çaşutluk etmek: Fesatlık etmek

Çatara: Uygunsuz, yaramaz kişi

Çatmak: Görmek, rastlamak

Çaydağ: Kabak vb. şeylere yapılan sergi

Çeğel: Çakıllı yer

Çelefudi: Yarılmış odundan elle ayrılabilen küçük parça, kıymık

Çeli: Kurumuş mısır sapları

Çencik: Kayış takacağı,çengel

Çendey: Yünden yapılarak kola asılan yiyecek torbası

Çepli: Kıymık, küçük ağaç veya taş parçası

Çerik: Çam kalas

Çiçili: Solucan

Çilambura (Çili pumburi): Ateş böceği

Çino: Martı

Çivit: Meyve tohumu

Çolbaz: Beceriksiz

Çor: Zıkkım

Çorlanma: Hak etmediği halde yiyen veya kimseyi beklemeden yiyen birisi için kullanılır

Çort: Dikenlerle kaplı derin çukur

Çuyis etmek: Ağırmak, sızlamak

Da: Anlamı güçlendirmek için kullanılan ek

Dandaniça: Sözünde durmayan, dönek, daldan dala atlayan bir kuş

Daraba: Oda duvarı

Darcanli: Sabredemeyen

Dardar etmek: Dır dır etmek

Darlanmak: Sıkılmak, bunalmak

Darnı: Çatı katı

Dastar: Yün dokuma kilim

Davli: Odun parçası

Dendelis etme: Yalpalayarak yürüme

Deremen: Değirmen

Deşenis etme: Sökülüp gelme

Deşurmek: Meyve toplamak

Devren: Köprü

Deyine: Diye

Dilik: Doğuştan üst dudağı yarık

Diliks etmek: Bir vuruşta öldürmek

Dimla: Biraz

Dişlemek: Isırmak

Ebi : Öbür

Ebirini: Ötekini

Ecinli: Cinli, perili

Ediş: Ses,gürültü

Eğratluk: İmece

Eğuu: Gelen olduğunu haber vermek için kullanılan seslenme

Ekiz: İkiz

Ekşili: Turşu

Elcan: Yabancı

Elçi: Evlenmede aracılık eden kişi

Elçinme: Vuracakmış gibi yapma

Elişmek: Sataşmak

Emica: Amca

Encami: Acemi

Entari: Fistan

Eşka: Gölge

Evza: Kibrit

Falamidi: Sandık çekmecesi

Fambur: Ihlamur

Fanila: Kollu atlet

Farfaratis: Çırpınma, çarpıntı

Farfatara (Fafatura): Kelebek

Fayrap: Alevin yükselmesi

Feli: Kabak dilimi, parça, kısım

Felombur: Bir tür ağaç

Feretiko: Rize bezi

Fırçıkte: Ahırlarda hayvan pisliklerinin toplandığı akar yer

Fidruga: Fındığın en körpe filizi

Findas: Hayvanların atlayıp zıplamaları

Fiskuku: Böğürtlen

Fitne: Yavru balık

Fitra: Mısır fidesi

Fitruka: İyi giyimli kız, yerden biten kestane filiz

Fodik: Oyun oynamak için açılan çukur

Frambul: Ihlamur

Furunkurusu: Fırında kurutulan mısır

Fuska: Olmamış incir

Fuşki: Dışkı

Fuştul: Fındığın yeşil kabuğu

Fuzan: Toz bulutu

Gaban: Yamaç, eğimli arazi.

Gabyana: Lanet olası

Gaganis Etmek: Tavuğun gıgıklaması

Ganci: Kabuklu yemiş içi

Ganguli guçça: Tahta revalli

Ganzi: Kabuğu kırılmış fındık

Gatneri: Büyük kazan

Gebiç: Değirmencinin hakkı olan pay

Geceluk: Gecelik

Gegma: Büyük güğüm

Gelembur: Kazan, güğüm vb. şeylerin ateşte ısıtılmak için asılan zincir

Gerdel: İneğe verilen yemin konulduğu tahta kap

Gerneşmek: Göğüs kaslarının genişletilmesi

Geroç: Dal çekmeye yarayan kanca

Getoğ: Bir tür kazan

Geyme: Kılıf, özellikle yastık kılıfı

Gogona: Kağıttan bir tür küçük uçurtma

Gorbagor: Kötü ruhlu ihtiyar

Gorgot: Ögütülmüş mısır

Gorza: Loş, kuytu yer

Gover: İnsan dışkısının çok sert sopa gibi hali

Gömre: Sığ

Göreslenmek: Özlemek

Gugu: Baykuş

Gugul: Tepe

Gugulli: Tepeleme, silme dolu

Gukku: İsmiyle aynı sesi çıkaran kuş çeşidi

Gübü: Keser,balta gibi aletlerin sırtı

Günkurusu: Güneşte kurutulmuş mısır

Ğarğaris etmek: Bağırıp çağırmak

Ğoğori: Baykuş

Haböyle: Böyle

Habu: Bu (ünlem)

Habura: Burası

Haçan (Haçanki): Mademki

Haçan: Madem

Haçanki: Ne zaman ki

Halaçı: Dolu

Halastar: Geniş ağızlı bakırdan su kabı

Halaz: Dolu yağışı

Haloti: Balgam

Haman: Hemen

Hamdospara: Böğürtlen

Hamlahus: Mısır

Hamucaraş: Çilek

Hane: Neredesin?

Hantoşura: Tavşan

Hapalamak: Karıştırmak

Hapsi: Hamsi

Hapsikoli: Bir tür hamsi yemeği

Harçı: Sırık

Hardama: Çam ağacından ince tahta biçiminde kesilen çatı örtüsü

Harhali etmek: Kabuğundan ayırmak

Hark: Ark

Haşindi: Şimdi

Haşlak: Olumsuz

Haşli: Çok sıcak

Haşu: Şu (ünlem)

Haşuli: Ana malzemesi mısır unu olan bir türlü yemek

Hatyaluk: Çöplük

Hau: O (ünlem)

Havli: Havlu

Hayat: Giriş, hol

Hayın: Çok şiddetli, iyi

He: Evet

Hedik: Kar üzerinde batmadan yürümeye yarayan ağaç dallarından yapılan ayakkabı

Heleke: Ruhsal hastalıkların iyileşmesi için hocaya okutmaya gidilen bir yer

Helepi: Kabak çekirdeği

Hemayil: Üçgen yada dörtgen biçimli gümüş zincir kap

Hemence: Bir çeşit bez çanta

Hep: Hap

Herle: Ekşi ayran veya yoğurtla yapılmış un çorbası

Hesetten mi: Gerçekten mi

Heveslenmek: Özenmek

Hışır: Yıkık,viran

Hışırı çıkmak: Çok yorulmak

Hinik: Sümük

Hohol: Toz parçası

Hoholis: Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış

Hor: Ateş, hararet.

Horom: Mısır saplarının kurutulması için oluşturulan küme

Hovini Almak: Hevesini gidermek

Hukelenmek: Öfkelenmek

Hulam/sulam: Mısır biçildikten sonra tarlada kalan sap

Humi: Çam ağacının kabuğundan yapılan çamsakızı kabı

Hurdila: Gırtlak

Ikılmak: Yıkılmak

İfteri: Eğrelti otu

İkamak: Yıkamak

İkicanli: Hamile

İkilmak: Düşmek

İlan: Yılan

İpranmak: Eskimek, yırtılmak

İpratmak: Yırtmak, eskitmek

İs: Akıl (us)

İsa, isama, isaki: Meğer

İsi gitmik: Aklı gitmek, düşecek gibi olmak

İspandam: Çınar ağacı

İstali: Dağ evi

İstifi lahana: Lahana yemeği çeşidi (Lahana yığması da denir)

İstifiza: Çiçek de açan bir çalı türü

İşkebit: Sarı renkli yaban arısı

İşkebit: Yabanarısı

İşkillenme: Şüphe etme

İşluk: Gömlek

İşmar: El,göz ile gizli işaret

İşmar etmek: Göz kırpmak

İturmek: Kaybetmek, yitirmek

Kaban: Arazideki yüksek yer

Kaçata: Alın

Kafeka: Küçük güğüm

Kafkal: Taneleri koçandan ayırma

Kaful: Dikenlik

Kaful: Dikenlik,içine girilemeyen çalılık

Kaful: Ocak, küçük ağaç grubu

Kağle: Bit

Kakaçi: Koyun pisliği

Kalandar: Ocak ayının on dördünde başlayan ay.

Kalandar bozma: Kalandar ayının ilk günü eve uğurlu biri alınır. Mısırın çok olması bu kişinin uğuru olur.

Kaleçi: Boncuk

Kalem: Küçük ağaç dalı

Kalemidi: Iplik yapmaya yarayan bir tür alet

Kaluk: Evde kalan, evlenmemiş kız

Kambi: Taze çay filizi

Kanaviça: Bir tür ince dokuma

Kanci: Dilim

Kandala: Tıpa, musluk

Kapaniza: Kuş avlamaya yarayan tuzak

Kapiluk istemek: Gelin eve girmeden erkek tarafından bir şey istenmesi

Kapoçi: Çıbanın su toplamış hali

Karaateş: Eski evlerde yemek pişirme ısınma amacıyla

Karağı: Çengelli iğne

Karak: Kapı kilitlemeye yarayan ucu eğri demir

Karakış: Aralık

Karamış: Kara yemiş

Karaptal: Kara Abdal adlı birisinin düzenlediği yayla şenliği

Karganak: Değirmen taşına mısırın düzenli gelmesini sağlayan tahta

Karkalaçi: Derelerin denize taşıdığı odun

Karnali: El sepeti

Kartof: Patates

Kartuli: Baca kurumu

Karuz: Yük taşımada kullanılan ip veya tirmaça takılan U şeklindeki ağaç dalı

Kasapetra: Sert toprak

Kastaniça: Beyaz kabak

Kaş: Derin yamaç

Kavara: Yellenmek

Kaybana: İstenmeyen bir şey

Kehkür: Kepçe

Kerbeluk: Gübrelik

Keşan: Başa sarılan peştamal

Kevi: Sağlam

Kevret: Yatak

Kindi: İkindi

Koçira: Tutumlu kadın

Kohlidi: Sümüklü böcek

Koliva: Suda pişmiş mısır

Koma: Set

Komri (Kunduri): İskemle

Kopali: Çamaşır tokmağı

Kopça: Düğme

Kopeli: Evlilik dışı çocuk

Korbakor: Sevilmey en kişileri kınamak için kullanılır

Korkızan: Korkak

Kot: Ölçü birimi, 5 kilo

Koti: Lahana gövdesi

Kotila: Ense

Kukari: Ucu çatallı değnek

Kukuçi: Küçük, güzel, minyon tipli

Kukuta: Çay tohumu

Kumuşi: Kestanenin dikenli dış kabuğu

Kupsi: Taze fasulyenin uçları

Kutali: Lahana vurmaya yarayan çamdan yapılan mikser.

Kutuni: Mısırın danesiz gövdesi

Kuyis: Bağırmak, çağırmak

Lahmi: İneklere çeşitli yeşilliklerden pişirilerek verilen yemek

Langona: Kör yılan

Lobiya: Fasulye

Laus: Mısır

Lenguri: Uzun boylu, hantal adam

Lekur: Uzun

Lezgi: Derbeder insan

Livor: Bir çeşit ot

Mabeyin: Yan oda

Malez: İneğe verilen yem

Maraz: Ruhi hastalık

Megereme: Meğer

Metika: Çelik çomak çubuğu

Momoli: Böcek

Mamuli: Diken meyvesi

Minci: Çökelek

Mizmici: Çok titiz

Mokol: Tarlada büyük ateş

Muh: Çivi

Muhlama: Mısır unu muhallebisi

Muncur: Dudak

Nayla: Serender

Nemise: Güzel

Ola: Ulan

Paçi: Küçük kız. Büyük kızlara şaka için denir.

Pafuli: Patlamamış mısır. Güzel tombul kız

Pağsa: Kulübe

Pali: İneğin bağlandığı kazık

Pambuk: Pamuk

Panti: İneğin ot yediği bölme

Papur: Vapur

Pardi: Erkek çakal

Pasmanika: Patlamış mısır

Patoma: Ahırdaki tahta döşeme

Peçare: Çit

Peçi: Cilt

Pepeçura: Üzümden yapılan muhalebi kıvamında tatlı

Pleki: Mısır ekmeği pişirmek işin kullanılan taş

Pontul: Pantolon

Puli: Kuş yavrusu

Pumburi: At sineği

Purtuli: Eski

Rahna: Örümcek

Roka: Mısırın kabuklu hali

Rokopi: Mısır fidelerinin seyreltilmesi

Sebi: Çocuk

Sığna: Yara izi

Sığran: Isırgan otu

Sumari: Geç kalan. Son çocuk

Sumuş: Parmak boyunda ölçüm birimi

Şaloti (Haloti): Ağızdan akan salya

Tağra: Ufak balta

Tami: Çay bitkisi ocağı

Tavara: Gece gelip insanların ağzına kapatan bir tür hayalet

Temeçi: Kaburga kemiği

Tepes kupas: Tepe taklak

Teretelli: Üzüm toplama sepeti

Tiken: Diken

Tirmata: Ekmek kırıntısı

Tomoni: Ot yığını

Usti Dönmek: Başı dönmek

Uyma gitmek: Delikanlıya kaçmak

Vu: Şaşırma ifadesi

Yane: Ne sandın?

Yalağuz: Yalnız

Yeni yetne: Genç, delikanlı

Yukisi gelmek: Uykusu gelmek

Zatiberi: Zaten, eskiden beri

Zımilaçi: Sık dikenlik.

AYLAR

Yeniyil: Ocak

Kuçayi (Küçuğayi): Şubat

Mart: Mart

Abril: Nisan

Mayıs: Mayıs

Kerezayi: Haziran

Çurayi (Çuruğayi): Temmuz

Harmanayi: Ağustos

İstavri (İstavrite): Eylül

Oğtavri: Ekim

Uzumayi: Kasım

Eskiyil: Aralık

1
be_endim
Beğendim
0
be_enmedim
Beğenmedim
0
_a_rd_m
Şaşırdım
1
k_zd_m
Kızdım
0
_ok_k_zd_m
Çok Kızdım
Rize Yerel Sözlük
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

53R - Rize Haber Sitesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin