1. Haberler
  2. Rize Bigileri
  3. Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük

Rize Yerel Sözlük
Rize Yerel Sözlük
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aboşumas: Bozulma, ekşime

Abril: Nisan

Abula: Abla

Aca: Acaba

Aclanmak: Acıkmak

Açanki: Ne zamanki

Afalamak: Kazmak

Afgurmak: Havlamak

Afiçi: Yeni olmaya başlayan salatalık

Afkurmak: Havlamak

Ağanus etmek: İnlemek

Ağğ: Kapıları kilitlemek için kullanılan demir parçası

Ağuz: Doğuran ineğin ilk sütü

Aha: İşte

Ahbin: Gübre

Ahpon: Hayvan gübresi

Alaf: Yeşil bitkilerden oluşan hayvan yemi

Alay: Düğün günü, gelini damadın evine getiren grup

Anağlis etme: Kusmaya çalışma

Anavağla: Toprak faresi

Anceli-Kunceli: Tahtarevalli

Ander: Değersiz, yaramaz, fena, kötü, lanetli, uğursuz

Ander kalmak: Kötürüm olmak

Anderpali: Çukur açmak için kullanılan kazık

Anis: Yüksek kesimlerde yetişen küçük ağaç

Anteri: Entari

Aruk: Zayıf

Aş ermek: Hamile kadının bazı meyvelere düşkünlüğü

Aşamol: Bir tür ot

Aşana: Köy evinin oturma, yeme içme (aşhane) yeri

Aşlama: Aşı yapma veya suyu ılıtma, fikrini değiştirme

Avat morası: Böğürtlen çileği

Avurt: Yanağın iki yanı

Ayam: Hava durumu

Ayın oyun: Güvenilir, sözü dinlenir, becerikli

Aykirilamak: Yan tarafa doğru hareket etmek

Aynalı: Alınlarında beyaz bulunan ineklere verilen isim

Azraha: Canavar

Bacarozluk vermek: Farkında olmadan engelleme

Badama: Evlerde mutfak ile yatak odası arasındaki sedir

Badis: Fasulye

Bağlamak: Güveyi büyüleme, iktidarsız bırakma

Ballı lobya: Soya fasulyesi

Başini bağlamak: Evlendirmek

Başluk: Başlık

Başukari: Yukarıya doğru

Bayyışağa: Aşağıya doğru

Bebuk: Bebeklerin ağlama hazırlığı

Becit: Acele, ivedi

Behrenk: Yer altında kendiliğinden oluşmuş su yolu

Belkim: Belki

Benem: Ben nerden bileyim

Bet: Çirkin

Beyinmek: Büyümek

Beyuk: Büyük

Bezleme: Saçta pişirilen yassı ekmek

Bilama: Bir parça biraz

Bile: Beraber, birlikte (Bile gidelim)

Bileki: Taştan oyma ekmek pişirme kabı, sarambula kabı

Bodoooon: İneklere su içirmek için kullanılan ünlem

Bolayki: Keşke, öyle olmasını isteme

Boziya: Boz renkli

Buhağana: Hemencecik

Buldır: Geçen yıl

Buli buli buli: Kümes hayvanlarını çağırmak için kullanılan ünlem

Bur/pur: İnce taşlı toprak

Burbut tutma: Meyvelerin çok olması

Burunluk: Yaylaya gidecek hayvanların burunlarına takılan süs

Cafili kürek: Gübre atmaya yarayan çatallı kürek

Cağ: Örgü şişi

Cağle/Çağlı: Bit

Caleps: Kalan fındıkların toplanması

Camadan: El dokuması Karadeniz’e özgü sırt çantası

Caris olmak: Rahatsız olmak

Cavramak: Gayret etmek

Cazı: Kocakarı kılığında, çocuk düşmanı yaratık.

Cidos: Sönmek üzere olan ateş

Cimciklamak: Çimdik atmak

Cirlamak: Çığlık atmak

Çafılamak: Tırnakla kazımak, bahane aramak

Çafi: Çatallı

Çafladi: İnce odun parçası

Çağan: Mısır ayıklamak

Çağana: Yengeç

Çağra çevirmek: Hileli işler yapmak

Çağra: Bicak bilemeye yarar kolla çevrilen düzenek

Çağraya sarilmak: Başı belada olmak

Çağumi: Salkım

Çakal yağmuru: Güneşli havlarda aniden yağmaya başlayan kısa süreli yağmur

Çakçaka: Modyeliden dökülen mısır tanelerini deremen taşına ileten ahşap oluk

Çakıldak: Kuşları tarladan kovmak amacıyla tahtadan yapılmış

Çakuma: Örümcek ağı

Çali: Odun dalları

Çalpara: Küçük bakır tencere

Çambi: Mısır rokopi ve şokalilerinden örülen, genellikle iskemlelerde kullanılan hasır türü örgü

Çamçaka: Geveze

Çamı: Saç örgüsü

Çangal: Bitkilerin güneşte kurutulması için yere dikilen ağaç dalı

Çapari: Oltaya çok kanca takılarak yapılan bir tür balık avlama aracı

Çapika: Ağzı geniş, minci ve yağ gibi malzemelerin konulduğu kıl desti

Çaplama: Tahtadan yapılmış sargı çubukları

Çapli: Dizi

Çapona: Menteşe

Çapraz: Şaşı

Çapraza alma: Bütün hareketlerini tenkit etme veya hızarların dişlerini bileme

Çapula: Kullanılmış ayakkabı

Çapula: Çarık

Çarapali:: At kuyruğu telinden yapılan özellikle kışın kullanılan küçük bir tür kuş kapanı

Çaravoş: Çekirge, balık yemi

Çarık: Hasılsız deriden yapılan bir tür ayakkabı

Çastak: Odunların kuruması için belirli bir düzende üst üste konulması

Çaşutluk etmek: Fesatlık etmek

Çatara: Uygunsuz, yaramaz kişi

Çatmak: Görmek, rastlamak

Çaydağ: Kabak vb. şeylere yapılan sergi

Çeğel: Çakıllı yer

Çelefudi: Yarılmış odundan elle ayrılabilen küçük parça, kıymık

Çeli: Kurumuş mısır sapları

Çencik: Kayış takacağı,çengel

Çendey: Yünden yapılarak kola asılan yiyecek torbası

Çepli: Kıymık, küçük ağaç veya taş parçası

Çerik: Çam kalas

Çiçili: Solucan

Çilambura (Çili pumburi): Ateş böceği

Çino: Martı

Çivit: Meyve tohumu

Çolbaz: Beceriksiz

Çor: Zıkkım

Çorlanma: Hak etmediği halde yiyen veya kimseyi beklemeden yiyen birisi için kullanılır

Çort: Dikenlerle kaplı derin çukur

Çuyis etmek: Ağırmak, sızlamak

Da: Anlamı güçlendirmek için kullanılan ek

Dandaniça: Sözünde durmayan, dönek, daldan dala atlayan bir kuş

Daraba: Oda duvarı

Darcanli: Sabredemeyen

Dardar etmek: Dır dır etmek

Darlanmak: Sıkılmak, bunalmak

Darnı: Çatı katı

Dastar: Yün dokuma kilim

Davli: Odun parçası

Dendelis etme: Yalpalayarak yürüme

Deremen: Değirmen

Deşenis etme: Sökülüp gelme

Deşurmek: Meyve toplamak

Devren: Köprü

Deyine: Diye

Dilik: Doğuştan üst dudağı yarık

Diliks etmek: Bir vuruşta öldürmek

Dimla: Biraz

Dişlemek: Isırmak

Ebi : Öbür

Ebirini: Ötekini

Ecinli: Cinli, perili

Ediş: Ses,gürültü

Eğratluk: İmece

Eğuu: Gelen olduğunu haber vermek için kullanılan seslenme

Ekiz: İkiz

Ekşili: Turşu

Elcan: Yabancı

Elçi: Evlenmede aracılık eden kişi

Elçinme: Vuracakmış gibi yapma

Elişmek: Sataşmak

Emica: Amca

Encami: Acemi

Entari: Fistan

Eşka: Gölge

Evza: Kibrit

Falamidi: Sandık çekmecesi

Fambur: Ihlamur

Fanila: Kollu atlet

Farfaratis: Çırpınma, çarpıntı

Farfatara (Fafatura): Kelebek

Fayrap: Alevin yükselmesi

Feli: Kabak dilimi, parça, kısım

Felombur: Bir tür ağaç

Feretiko: Rize bezi

Fırçıkte: Ahırlarda hayvan pisliklerinin toplandığı akar yer

Fidruga: Fındığın en körpe filizi

Findas: Hayvanların atlayıp zıplamaları

Fiskuku: Böğürtlen

Fitne: Yavru balık

Fitra: Mısır fidesi

Fitruka: İyi giyimli kız, yerden biten kestane filiz

Fodik: Oyun oynamak için açılan çukur

Frambul: Ihlamur

Furunkurusu: Fırında kurutulan mısır

Fuska: Olmamış incir

Fuşki: Dışkı

Fuştul: Fındığın yeşil kabuğu

Fuzan: Toz bulutu

Gaban: Yamaç, eğimli arazi.

Gabyana: Lanet olası

Gaganis Etmek: Tavuğun gıgıklaması

Ganci: Kabuklu yemiş içi

Ganguli guçça: Tahta revalli

Ganzi: Kabuğu kırılmış fındık

Gatneri: Büyük kazan

Gebiç: Değirmencinin hakkı olan pay

Geceluk: Gecelik

Gegma: Büyük güğüm

Gelembur: Kazan, güğüm vb. şeylerin ateşte ısıtılmak için asılan zincir

Gerdel: İneğe verilen yemin konulduğu tahta kap

Gerneşmek: Göğüs kaslarının genişletilmesi

Geroç: Dal çekmeye yarayan kanca

Getoğ: Bir tür kazan

Geyme: Kılıf, özellikle yastık kılıfı

Gogona: Kağıttan bir tür küçük uçurtma

Gorbagor: Kötü ruhlu ihtiyar

Gorgot: Ögütülmüş mısır

Gorza: Loş, kuytu yer

Gover: İnsan dışkısının çok sert sopa gibi hali

Gömre: Sığ

Göreslenmek: Özlemek

Gugu: Baykuş

Gugul: Tepe

Gugulli: Tepeleme, silme dolu

Gukku: İsmiyle aynı sesi çıkaran kuş çeşidi

Gübü: Keser,balta gibi aletlerin sırtı

Günkurusu: Güneşte kurutulmuş mısır

Ğarğaris etmek: Bağırıp çağırmak

Ğoğori: Baykuş

Haböyle: Böyle

Habu: Bu (ünlem)

Habura: Burası

Haçan (Haçanki): Mademki

Haçan: Madem

Haçanki: Ne zaman ki

Halaçı: Dolu

Halastar: Geniş ağızlı bakırdan su kabı

Halaz: Dolu yağışı

Haloti: Balgam

Haman: Hemen

Hamdospara: Böğürtlen

Hamlahus: Mısır

Hamucaraş: Çilek

Hane: Neredesin?

Hantoşura: Tavşan

Hapalamak: Karıştırmak

Hapsi: Hamsi

Hapsikoli: Bir tür hamsi yemeği

Harçı: Sırık

Hardama: Çam ağacından ince tahta biçiminde kesilen çatı örtüsü

Harhali etmek: Kabuğundan ayırmak

Hark: Ark

Haşindi: Şimdi

Haşlak: Olumsuz

Haşli: Çok sıcak

Haşu: Şu (ünlem)

Haşuli: Ana malzemesi mısır unu olan bir türlü yemek

Hatyaluk: Çöplük

Hau: O (ünlem)

Havli: Havlu

Hayat: Giriş, hol

Hayın: Çok şiddetli, iyi

He: Evet

Hedik: Kar üzerinde batmadan yürümeye yarayan ağaç dallarından yapılan ayakkabı

Heleke: Ruhsal hastalıkların iyileşmesi için hocaya okutmaya gidilen bir yer

Helepi: Kabak çekirdeği

Hemayil: Üçgen yada dörtgen biçimli gümüş zincir kap

Hemence: Bir çeşit bez çanta

Hep: Hap

Herle: Ekşi ayran veya yoğurtla yapılmış un çorbası

Hesetten mi: Gerçekten mi

Heveslenmek: Özenmek

Hışır: Yıkık,viran

Hışırı çıkmak: Çok yorulmak

Hinik: Sümük

Hohol: Toz parçası

Hoholis: Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış

Hor: Ateş, hararet.

Horom: Mısır saplarının kurutulması için oluşturulan küme

Hovini Almak: Hevesini gidermek

Hukelenmek: Öfkelenmek

Hulam/sulam: Mısır biçildikten sonra tarlada kalan sap

Humi: Çam ağacının kabuğundan yapılan çamsakızı kabı

Hurdila: Gırtlak

Ikılmak: Yıkılmak

İfteri: Eğrelti otu

İkamak: Yıkamak

İkicanli: Hamile

İkilmak: Düşmek

İlan: Yılan

İpranmak: Eskimek, yırtılmak

İpratmak: Yırtmak, eskitmek

İs: Akıl (us)

İsa, isama, isaki: Meğer

İsi gitmik: Aklı gitmek, düşecek gibi olmak

İspandam: Çınar ağacı

İstali: Dağ evi

İstifi lahana: Lahana yemeği çeşidi (Lahana yığması da denir)

İstifiza: Çiçek de açan bir çalı türü

İşkebit: Sarı renkli yaban arısı

İşkebit: Yabanarısı

İşkillenme: Şüphe etme

İşluk: Gömlek

İşmar: El,göz ile gizli işaret

İşmar etmek: Göz kırpmak

İturmek: Kaybetmek, yitirmek

Kaban: Arazideki yüksek yer

Kaçata: Alın

Kafeka: Küçük güğüm

Kafkal: Taneleri koçandan ayırma

Kaful: Dikenlik

Kaful: Dikenlik,içine girilemeyen çalılık

Kaful: Ocak, küçük ağaç grubu

Kağle: Bit

Kakaçi: Koyun pisliği

Kalandar: Ocak ayının on dördünde başlayan ay.

Kalandar bozma: Kalandar ayının ilk günü eve uğurlu biri alınır. Mısırın çok olması bu kişinin uğuru olur.

Kaleçi: Boncuk

Kalem: Küçük ağaç dalı

Kalemidi: Iplik yapmaya yarayan bir tür alet

Kaluk: Evde kalan, evlenmemiş kız

Kambi: Taze çay filizi

Kanaviça: Bir tür ince dokuma

Kanci: Dilim

Kandala: Tıpa, musluk

Kapaniza: Kuş avlamaya yarayan tuzak

Kapiluk istemek: Gelin eve girmeden erkek tarafından bir şey istenmesi

Kapoçi: Çıbanın su toplamış hali

Karaateş: Eski evlerde yemek pişirme ısınma amacıyla

Karağı: Çengelli iğne

Karak: Kapı kilitlemeye yarayan ucu eğri demir

Karakış: Aralık

Karamış: Kara yemiş

Karaptal: Kara Abdal adlı birisinin düzenlediği yayla şenliği

Karganak: Değirmen taşına mısırın düzenli gelmesini sağlayan tahta

Karkalaçi: Derelerin denize taşıdığı odun

Karnali: El sepeti

Kartof: Patates

Kartuli: Baca kurumu

Karuz: Yük taşımada kullanılan ip veya tirmaça takılan U şeklindeki ağaç dalı

Kasapetra: Sert toprak

Kastaniça: Beyaz kabak

Kaş: Derin yamaç

Kavara: Yellenmek

Kaybana: İstenmeyen bir şey

Kehkür: Kepçe

Kerbeluk: Gübrelik

Keşan: Başa sarılan peştamal

Kevi: Sağlam

Kevret: Yatak

Kindi: İkindi

Koçira: Tutumlu kadın

Kohlidi: Sümüklü böcek

Koliva: Suda pişmiş mısır

Koma: Set

Komri (Kunduri): İskemle

Kopali: Çamaşır tokmağı

Kopça: Düğme

Kopeli: Evlilik dışı çocuk

Korbakor: Sevilmey en kişileri kınamak için kullanılır

Korkızan: Korkak

Kot: Ölçü birimi, 5 kilo

Koti: Lahana gövdesi

Kotila: Ense

Kukari: Ucu çatallı değnek

Kukuçi: Küçük, güzel, minyon tipli

Kukuta: Çay tohumu

Kumuşi: Kestanenin dikenli dış kabuğu

Kupsi: Taze fasulyenin uçları

Kutali: Lahana vurmaya yarayan çamdan yapılan mikser.

Kutuni: Mısırın danesiz gövdesi

Kuyis: Bağırmak, çağırmak

Lahmi: İneklere çeşitli yeşilliklerden pişirilerek verilen yemek

Langona: Kör yılan

Lobiya: Fasulye

Laus: Mısır

Lenguri: Uzun boylu, hantal adam

Lekur: Uzun

Lezgi: Derbeder insan

Livor: Bir çeşit ot

Mabeyin: Yan oda

Malez: İneğe verilen yem

Maraz: Ruhi hastalık

Megereme: Meğer

Metika: Çelik çomak çubuğu

Momoli: Böcek

Mamuli: Diken meyvesi

Minci: Çökelek

Mizmici: Çok titiz

Mokol: Tarlada büyük ateş

Muh: Çivi

Muhlama: Mısır unu muhallebisi

Muncur: Dudak

Nayla: Serender

Nemise: Güzel

Ola: Ulan

Paçi: Küçük kız. Büyük kızlara şaka için denir.

Pafuli: Patlamamış mısır. Güzel tombul kız

Pağsa: Kulübe

Pali: İneğin bağlandığı kazık

Pambuk: Pamuk

Panti: İneğin ot yediği bölme

Papur: Vapur

Pardi: Erkek çakal

Pasmanika: Patlamış mısır

Patoma: Ahırdaki tahta döşeme

Peçare: Çit

Peçi: Cilt

Pepeçura: Üzümden yapılan muhalebi kıvamında tatlı

Pleki: Mısır ekmeği pişirmek işin kullanılan taş

Pontul: Pantolon

Puli: Kuş yavrusu

Pumburi: At sineği

Purtuli: Eski

Rahna: Örümcek

Roka: Mısırın kabuklu hali

Rokopi: Mısır fidelerinin seyreltilmesi

Sebi: Çocuk

Sığna: Yara izi

Sığran: Isırgan otu

Sumari: Geç kalan. Son çocuk

Sumuş: Parmak boyunda ölçüm birimi

Şaloti (Haloti): Ağızdan akan salya

Tağra: Ufak balta

Tami: Çay bitkisi ocağı

Tavara: Gece gelip insanların ağzına kapatan bir tür hayalet

Temeçi: Kaburga kemiği

Tepes kupas: Tepe taklak

Teretelli: Üzüm toplama sepeti

Tiken: Diken

Tirmata: Ekmek kırıntısı

Tomoni: Ot yığını

Usti Dönmek: Başı dönmek

Uyma gitmek: Delikanlıya kaçmak

Vu: Şaşırma ifadesi

Yane: Ne sandın?

Yalağuz: Yalnız

Yeni yetne: Genç, delikanlı

Yukisi gelmek: Uykusu gelmek

Zatiberi: Zaten, eskiden beri

Zımilaçi: Sık dikenlik.

AYLAR

Yeniyil: Ocak

Kuçayi (Küçuğayi): Şubat

Mart: Mart

Abril: Nisan

Mayıs: Mayıs

Kerezayi: Haziran

Çurayi (Çuruğayi): Temmuz

Harmanayi: Ağustos

İstavri (İstavrite): Eylül

Oğtavri: Ekim

Uzumayi: Kasım

Eskiyil: Aralık

1
be_endim
Beğendim
0
be_enmedim
Beğenmedim
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
sinirlendim
Sinirlendim
0
_ok_k_zd_m
Çok Kızdım
Rize Yerel Sözlük
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

53R - Rize Haber Sitesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin